Türk Geleneği Doğancılık Kültürünü Yaşatıyor
Hızının saatte 360 km’nin üzerine çıkabildiği tahmin edilen bu özelliği sayesinde ise uçak ve motosiklet tasarımlarına esin kaynağı olan bir kuş türü.
Dünyada peregrine falcon, kendi coğrafyamızda ise doğan olarak biliniyor.
İnsan gözünden 8 kat daha uzak mesafeyi görme özelliği olan doğanlar, doğada 7-8 yıl insan kontrolü altında ise 18-19 yıl yaşayabiliyor.
Türk kültüründe geçmişten bugüne kadar hep var olan doğancılık Osmanlı’da da önemli bir yere sahip.
Yırtıcı kuş beslemeyi günümüzde de yaşatmaya çalışan Barlas Potukönen bu yaşam tarzını çocukluğundan bu yana benimsemiş bir isim.
Niğde’nin Bor ilçesinde yaşayan Potukönen, 7 tane doğan besliyor.
Türkiye’de ticaretinin yasak olduğu yırtıcı kuşlara sahip olabilmek için atmaca sertifikası almak kuşları yurt dışından getirmek için ise CITES (Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaret Konvansiyonu) belgesine sahip olmak gerekiyor.
Muhteşem Yüzyıl, Diriliş Ertuğrul gibi dizilerde rol alan dünyaca ünlü telefon markasının reklam yüzü de olan kuşlara sahip Potukönen, kuşlarının özgürlük hissini yaşamaları için haftada 3-4 kez doğaya çıkarıp uçuruyor, sağlıklı kalmaları için ise beslenmelerine özen gösteriyor.
Kuş merakının ilkokulda saka kuşu ile başladığını söyleyen Potukönen ; ‘’ İlkokulda hepimizin birer saka kuşu olurdu sonra ilkokul 5 gibi atmacayla tanıştım. İlk görmeyle yırtıcı kuşlara bir ilgi bir aşk oldu. Bu işin en prestijli hayvanları gökdoğanlar. Öz Türkçesi doğandır fakat Osmanlı’da arapça, farsça dilimize girince orada şahin diye bir kavram karmaşası olmuş. Türkiye’de hala birçok insan bunlara şahin diyor fakat bunlar doğan. Çok değerli, nadide hayvanlar bunlar. Bunları sahip olmak, ilgilenmek, bütünleşmek bilgi istiyor, hata kabul etmeyen hayvanlar en küçük tüyü bozulsa uçuşu bozulabilen canlılar. ‘’dedi.
Kuşlarını periyodik olarak haftada 3-4 gün uçurduğunu söyleyen Potukönen; ‘’ Doğancılıkla uğraşıyorsanız kuşlarınızı periyodik olarak uçurmanız lazım. Onlara sahip olmak, onları alıp bağlamak ve bu kuş benim demek değildir. Ben kuşlarımı en az 8 ay haftanın en az 3 günü doğaya çıkarıp uçuruyorum. Kuş kaçırmadım diyen yalan söyler. Bu sporda kuşunuz kaçar çünkü gökyüzünde 900 – 1000 metrede termaller var çok hoşuna gidiyor açıyor kanatlarını o termalde bir bakıyorsunuz uzamaya başlıyor ve arkasına bile bakmıyor artık. Göç zamanlarına denk gelir ve hata yaparsanız kaçarlar göç içgüdüsü onlarda kuşun uçmasını teşvik eder. Biz kuşlarımıza çip takıyoruz kuyruklarına veya ayak bileklerine kuş kaçsa bile tekrar bulabiliyorum.’’ diye konuştu.
Doğanların hızı nedeniyle motosiklet ve uçaklara ilham olduğunu da belirten Potukönen doğanların hızlarının 400 km’ye kadar çıktığını, dünyada bu hıza erişen bir başka canlı olmadığını söyledi.
Potukönen Türk,ye’de yırtıcı kuş beslemenin koşullarını da şöyle anlattı ; ‘’ Doğancılık, atmacacılık ülkemizde belli kurallar altında yapılması gerekiyor. Bu kuşları doğadan temin etmek yasak. Kuşları üreticilerden almanız gerekir ve her kuşun uluslararası CITES belgesi olması lazım. CITES belgeli olmak da yetmiyor kişinin atmacacılık sertifikası sahibi olması isteniyor. Halk Eğitim’de kursları oluyor ve gerekli bilgiler veriliyor ve bir atmaca sertifikası alıyorsunuz. Bu sertifikayla beraber bir kuş sahibi olabiliyorsunuz, kuşunuzun da CITES belgesi olması gerekiyor. CITES belgesi ile sizin adınıza kaydoluyor.’’dedi.
Yorum Yazın