
Niğde Ticaret ve Sanayi Odası (NİTSO), Niğde Elma Üreticileri Birliği ve bölgedeki elma üreticilerinin katılımıyla NİTSO binasında bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, geçtiğimiz günlerde yaşanan yoğun soğuk hava dalgasının tarımsal üretime büyük zarar verdiği ifade edildi.
NİTSO Başkanı Şevket Katırcıoğlu, bölgede sıcaklıkların yer yer -15 derecenin altına düştüğünü belirterek, “Son yılların en sert soğuklarını yaşadık. Özellikle elma, kiraz, nektarin, kayısı ve üzüm gibi birçok meyve dikim alanı ciddi şekilde zarar gördü. Üreticilerimizin büyük emekle yetiştirdiği ürünler, bu felaketle yok olma noktasına geldi” dedi.
Katırcıoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) zirai don olayının araştırılması ve üreticilerin zararlarının tespiti amacıyla bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını olumlu karşıladıklarını ancak çalışmaların hızla başlaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın destek açıklamalarının üreticiler için önemli bir moral kaynağı olduğunu ifade etti.
Üreticilerin Talepleri Net: Afet Bölgesi İlanı, Faizsiz Kredi, SGK Kolaylığı, Üreticilerin talepleri arasında şu başlıklar öne çıktı: Zarar gören bölgelerin afet bölgesi ilan edilmesi, Mevcut tarımsal kredilerin faizsiz ve en az bir yıl ertelenmesi, Rekolte kaybına göre uzun vadeli, faizsiz yeni kredilerin verilmesi, Doğrudan ayni ve nakdi yardımlar yapılması, Çiftçi BAĞ-KUR ve SGK primlerinde kolaylık sağlanması ve Elektrik sulama bedellerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanması.
Niğde Elma Üreticileri Birliği Başkanı Atilla Kaplan, Niğde Ticaret ve Sanayi Odasında gerçekleştirilen basın toplantısında son günlerde yaşanan zirai don felaketine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kaplan, özellikle meyve üreticilerinin büyük zarar gördüğünü belirterek, üretim zincirindeki tüm sektörlerin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Kaplan, üreticilerin TARSİM sigortasına uzak durduğunu belirterek, “İletişim zorlukları ve yüksek maliyetler üreticinin sigorta yaptırmasını engelliyor. TARSİM’in trafik sigortası gibi zorunlu hale gelmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, sigortası olmasa da Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)’ne kayıtlı üreticilerin destek alabileceği yönündeki açıklamalarının üreticilerde büyük memnuniyet yarattığını ifade etti.
"Bu Yıl Ürün Yok, 2026'da da Olmayabilir"
Zirai donun etkilerinin yalnızca 2025’i değil, 2026’yı da kapsayacağını belirten Kaplan, “Bu yıl ürün alamadık, gelecek yıl da rekolte olmayabilir. Sürdürülebilirlik için üreticinin acilen desteklenmesi gerekiyor” dedi.
Kaplan’ın öne çıkardığı talepler şunlar oldu: Vergi ve SGK borçlarının ertelenmesi, Faizsiz, uzun vadeli tarım kredilerinin artırılması, Pandemi döneminde uygulanan KGF desteklerinin tarım sektörüne uyarlanması, Mazot ve gübre desteklerinin artırılması Üretim maliyetlerini karşılayacak düzeyde nakdi destek sağlanması.
"Yalnızca Tarladaki Değil, İşçisinden Depocuya Herkes Zarar Gördü"
Kaplan ayrıca, zirai donun yalnızca üreticileri değil, tarım sektörünün tüm paydaşlarını olumsuz etkilediğini vurguladı: “Günlük yevmiye ile çalışan işçiler, sosyal güvenlik kapsamına giremeyen kişiler, soğuk hava depoları, paketleme evleri, meyve suyu fabrikaları, ilaç ve gübre sağlayıcı firmalar, ihracatçılar… Hepsi bu durumdan etkilendi. Depolar boş kalacak, işçiler işsiz kalacak. Bu nedenlerle tarımsal üretim dışında kalan ancak sektöre bağlı çalışanların da destek kapsamına alınması gerektiğini söyleyen Kaplan, "Devletimizin bu süreçte bizleri yalnız bırakmayacağına inanıyoruz. Sesimizi kamuoyuna duyurduğunuz için siz değerli basın mensuplarına da teşekkür ediyoruz" dedi.
Yorum Yazın