
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Afet Eğitim ve Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Mustafa Korkanç, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünde açıklamalarda bulundu. Kahramanmaraş merkezli depremlerden bu yana geçen iki yılın ardından, yaşanan acılar hala tazeliğini korurken, yeniden inşa süreci devam ediyor.
Büyük Felaketin Ardından İki Yıl Geçti
6 Şubat 2023 sabahı Türkiye, tarihinin en büyük felaketlerinden biriyle sarsıldı. Kahramanmaraş merkezli depremler, Hatay, Adıyaman, Gaziantep ve çevre illerde büyük yıkımlara yol açarken, milyonlarca insanın yaşamını altüst etti. Sivil ve resmi binaların büyük bir kısmı yıkıldı, altyapı çöktü ve binlerce insan hayatını kaybetti. Depremin etkileri Niğde’de dahi hissedildi, birçok bina hasar aldı.
İki yıl içinde deprem bölgelerinde yeniden yapılanma süreci hız kazansa da, birçok insan hala evine kavuşabilmek için bekliyor. Özellikle Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman gibi en çok etkilenen illerde depreme dayanıklı yapıların inşası devam ediyor. Ancak eski yapıların bulunduğu bölgelerde hala ciddi riskler bulunuyor.
Ekonomik ve Sosyal Etkiler Devam Ediyor
Depremler sadece fiziksel yıkıma değil, aynı zamanda büyük ekonomik kayıplara da yol açtı. Tarım, sanayi ve ticaret sektörü büyük zarar görürken, fabrikalar ve iş yerleri kullanılamaz hale geldi. Yüz binlerce insan işini kaybetti, küçük esnaf ve çiftçiler büyük kayıplar yaşadı. Buna rağmen, yerel üreticiler ve küçük işletmeler desteklenerek ekonominin toparlanması için adımlar atıldı. Ancak bölgedeki ekonomik hareketliliğin eski seviyesine ulaşması zaman alacak gibi görünüyor. Depremin toplumsal etkileri de derin oldu. Milyonlarca insan farklı şehirlere göç etmek zorunda kalırken, memleketlerine dönme arzusu hala güçlü bir şekilde devam ediyor.
Psikolojik Etkiler Hala Yoğun
Depremzedeler için psikolojik etkiler de hala devam ediyor. Yakınlarını kaybeden birçok insan yas sürecini atlatmaya çalışırken, travma etkileri çocuklar ve yaşlılar üzerinde daha uzun vadeli izler bırakıyor. Yetkililer, psikolojik destek hizmetlerinin artırılması gerektiğini vurguluyor. Özellikle çocukların ve gençlerin afet psikolojisi konusunda bilinçlendirilmesi ve dayanıklılık kazandırılması, gelecekte benzer durumlarla daha iyi başa çıkabilmeleri için kritik önem taşıyor.
Türkiye'nin Deprem Gerçeği ile Yüzleşme Zorunluluğu
6 Şubat depremleri, Türkiye'yi deprem güvenliği konusunda ciddi adımlar atmaya zorladı. Depremden çıkarılan derslerle: Depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi, Afet öncesi hazırlıkların artırılması, Erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, Afet sonrası müdahale hızının artırılması ve Toplumun afet bilincinin yükseltilmesi gibi konuların hayati önem taşıdığı bir kez daha anlaşıldı.
Prof. Dr. Mustafa Korkanç, afetlere dirençli bir toplum oluşturmanın bireysel ve kamu desteğiyle mümkün olacağını vurgulayarak, afet sonrası can ve mal kayıplarını en aza indirmek için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
"Dayanışma Ruhu En Büyük Gücümüzdür"
Felaketin ardından, Türkiye genelinde büyük bir dayanışma örneği sergilendi. Gıda, barınma ve sağlık yardımları seferber edilirken, dünyanın dört bir yanından gelen arama-kurtarma ekipleri enkaz altındaki hayatlara umut oldu. 6 Şubat 2023 depremlerinin ikinci yıl dönümünde, hem yıkım hem de yeniden doğuşun izleri bir arada görülüyor. Türkiye, bu felaketten aldığı derslerle daha güvenli ve daha dayanıklı bir gelecek inşa etmek zorunda. Depremde hayatını kaybedenleri bir kez daha saygı ve rahmetle anarken, gelecekte benzer felaketleri en aza indirmek için her bireyin üzerine düşeni yapması gerektiğini unutmamak gerekiyor” dedi.
Yorum Yazın