© Niğde'de Bugün 2022 ® ©

Yeni Eğitim Yılına Kadar Gereken Çalışmalar Yapılmalı

 

 Eğitim Bir Sen Niğde Şube Başkanı Hasan Orhan yaptığı yazılı basın açıklamasında, 2023-2024 Eğitim öğretim yılının sona ermesiyle birlikte önümüzdeki eğitim yılına hazırlanmak üzere ara girdiğimiz tatil dönemi, öncelikle hazin ve vahim sonuçlar doğuran sebepleri ortadan kaldıran çareler ve çözümler üretmek için bir fırsat bilinmelidir” dedi.

Orhan yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “ 2023-2024 eğitim ve öğretim yılı sona ermiş bulunmaktadır. Son yıllarda bütçeden en çok pay ayrılmasına rağmen, yıllardır tartışılan, zaman zaman kimi yerleri düzeltilen, müfredat değişmeleri, sınav sistemi değişiklikleri, sürekli yeniden çıkarılan, değiştirilen ikincil mevzuat, öğretmen açığı-norm kadro fazlası ikilemine dönüşen atama süreçleri, öğretmen yer değişikliği işlemlerinin rayına oturtulamayışı gibi sebeplerle eğitim sisteminden beklenen yarar, umulan katkı bir türlü elde edilememiştir. Geride bıraktığımız eğitim ve öğretim dönemi, öncelikle asla hiçbir psikolojik ve pedagojik dayanağı olmadığı için anlamakta zorlandığımız, öğretmeni, adını hak eden bir meslek kanunundan dahi mahrum bırakan, korumasız kılıp şiddete teslim eden umursamaz ve umarsız bir ortamda sürmüştür. Bu ortamdan cesaret bulan şuursuz saldırganlık, birçoğu ölümle sonuçlanan öğretmene şiddete yönelmiştir.  Önümüzdeki eğitim yılına hazırlanmak üzere ara girdiğimiz tatil dönemi, öncelikle hazin ve vahim sonuçlar doğuran sebepleri ortadan kaldıran çareler ve çözümler üretmek için bir fırsat bilinmelidir” dedi

EĞİTİM ÇALIŞANLARININ MALİ HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR 

Enflasyonun sabit gelirliler ve tüketiciler nezdinde can yaktığı, temel tüketim maddeleri ve emtia fiyatlarının yoksunluk eşiğini yükseltip yoksulluk sayısını artırdığı, hedeflerin ve vaatlerin hâlâ erişilmekten uzak olduğu bir ekonomik ortam, en çok ücretlilerin, kamu görevlilerinin hayatını olumsuz etkilemektedir. Ekonominin makro ve mikro düzey rakamları, enflasyon ve döviz oranları dikkate alındığında, kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğü net bir şekilde görülmektedir. Bu çerçevede eğitim çalışanları ve kamu görevlilerinin ücretlerinde oluşan kayıpları ve enflasyona yenilme riskini giderecek mahiyette mali haklarında iyileştirmeler yapılmalıdır. 

MÜLAKATLA ATAMA YÖNTEMİNDEN VAZGEÇİLMELİDİR 

Öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunu zedelemektedir. Millî Eğitim Bakanlığı, maşeri vicdanı yaralayan mülakatla öğretmen alımından da vazgeçmelidir.  Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş, eğitim ve öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmış bulunmaktadır. Bu şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik önleyici ve koruyucu nitelikte cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak nitelikte yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir.

MEMUR VE HİZMETLİLERİN HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR 

Memur ve hizmetlilerin özlük hakları iyileştirilmelidir. Genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları ile diğer hizmet sınıflarında çalışanlar eğitim ve öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emek sarf etmektedir. Eğitim ve öğretim sınıfı çalışanlarına tanınan haklar kendilerine de tanınmalıdır. Bu çerçevede, bütün personelin birinci dereceye kadar yükselebilmelerine imkân sağlanmalı; birinci derecedeki bütün personele 3600 ek gösterge verilmeli; hazırlık ödeneği, öğretmenlerle birlikte eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Millî Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmelidir. Genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı ve diğer hizmet sınıflarında yer alan eğitim çalışanlarının liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde mesleki ilerlemelerini sağlayan en önemli araçlardan biri olan görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları konusunda somut adım atılmalı, sınav ve atama takvimi, Bakanlık çalışma takvimine alınarak belirsizlik giderilmelidir.  657 sayılı Kanun’un yürürlüğe konulduğu tarihten bu yana geçen zaman zarfında kamu idaresinde gerçekleşen gelişim ve dönüşüm karşısında hiçbir fiilî gerekçesi ve olgusal gerçekliği kalmayan yardımcı hizmetler sınıfı uygulamasına son verilmeli; bu sınıfta yer alan çalışanlar genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER