“Karabağ’ın gönlümüzdeki yeriyle Gazze’nin gönlümüzdeki yeri aynıdır”
GÜNDEM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Balkanlardan Kafkaslara, Karadeniz’den Akdeniz’in doğu kıyılarına kadar dört bir yanımızda yaşanan her hadise, bizi doğrudan ilgilendirir. Karabağ’ın gönlümüzdeki yeriyle Gazze’nin gönlümüzdeki yeri aynıdır. Tıpkı Bosna’yla Halep’i, Trablus’la Belh’i, Selanik’le Musul’u ayırt etmediğimiz gibi, kendi kadim şehirlerimizle Kudüs’ü de aynı görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Öncelikle Cumartesi gecesi Berlin Olimpiyat Stadı’nda oynanan Euro 2024 hazırlık maçında Almanya karşısında tarihî bir galibiyete imza atan A Millî Futbol Takımımızı canıgönülden tebrik ediyorum.
Millîlerimiz deplasmanda 72 yıl sonra gelen 3-2’lik skorla hepimize hem büyük bir sevinç hem de oynadıkları oyunun güzelliğiyle tarifsiz bir gurur yaşattılar. Gurbetçi kardeşlerimizin coşkuyla Millî Takımımızın yanında yer almaları da bizim için ayrıca anlamlıydı. Berlin Olimpiyat Stadı’nı âdeta bayram yerine çeviren tüm gurbetçilerimize buradan şükranlarımı sunuyorum. Millîlerimizin inşallah bu başarı çıtasını daha da yukarıya taşıyarak 2024 Avrupa Şampiyonası’nda bizlere yeni zaferler tattıracaklarına inanıyorum.
“HER DAİM KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Türkiye olarak sadece sınırlarımız içinde değil, yurt dışında da mazlumun, mağdurun, ezilenlerin, zulme ve baskıya uğrayanların yanındayız. AFAD’ımızla, Kızılay’ımızla, TİKA’mızla dünyanın en zor coğrafyalarında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımızla ihtiyaç sahiplerinin imdadına koşuyoruz. Türkistan’dan Afganistan’a, Balkanlar’dan Afrika’ya kadar nerede gözü yaşlı, gönlü kırık kimse varsa Türkiye’nin şefkat eli ortadadır. Filistin’deki mazlumların acısı nasıl bizim acımızsa, Uygur kardeşlerimizin, Ahıska Türk’ü, Kırım Tatar’ı, Kerkük Türkmen’i kardeşlerimizin sıkıntısı da aynı şekilde bizim sıkıntımızdır. Hiçbir ayrım yapmadan bunların hepsiyle yakından ilgileniyoruz. Her kim Türkiye’yi soydaşların derdine sırtını dönmekle itham ediyorsa çok açık söylüyorum; ya gafildir, ya cahildir ya da yabancı güçler namına çalışan bir beşinci kol elemanıdır. Türkiye’nin soydaş ve akraba topluluklarına yönelik hassasiyeti zirveye bizim dönemimizde çıkmıştır. İnşallah bundan sonra da her daim kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
“İSRAİL’İN NE KADAR UĞRAŞIRSA UĞRAŞSIN ANTİSEMİTİK YAFTASI VURAMAYACAĞI TEK ÜLKE TÜRKİYE’DİR”
İsrail ateşkes çağrısı dâhil her türlü tepkiyi antisemitizm parantezine alarak anında boğmaya çalışıyor. Bunu Almanya’ya gerçekleştirdiğimiz son seyahatte bir kez daha üzülerek şahit olduk. Her ne kadar Gazze meselesinde farklı düşünsek de, Almanya’yla tarihten gelen güçlü dostluğumuza büyük ehemmiyet veriyoruz. 50 milyar doları bulan toplam ticaret hacmiyle, en büyük ticaret ortağımız olan Almanya’yla her alanda iş birliğimizi güçlendirmekte kararlıyız. Gerek Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier gerekse Şansölye Sayın Olaf Scholz kendileriyle yaptığım görüşmelerde bu konularda mutabık kaldık. Gazze’deki insani trajedinin engellenmesi ve bölgede kalıcı barışın tesisi yolunda Almanya ile diyalog içinde olmayı sürdüreceğiz.
Tabii İsrail’in ne kadar uğraşırsa uğraşsın antisemitik yaftası vuramayacağı tek ülke Türkiye’dir. Çünkü Türkiye’nin ne uzak ne yakın geçmişinde böyle bir utanç lekesi göremezsiniz. Hak bildiklerimizi birilerini rahatsız etse de, cesaretle dillendirmemizin sebebi işte budur. Konuşurken rahatım, niye rahatım? Bizim borcumuz yok, ama onların hepsinin İsrail’e borçları var ve onlar borç ödüyorlar sıkıntıları burada. Asıl utanç verici olan ise Batılı ülkelerin katliamlarına kılıf uydurma noktasında İsrail’le sergilediği yalan kardeşliğidir.
“BUGÜN İSRAİL’E SES ÇIKARMAYANLARIN, YARIN BAŞKA ÜLKELERE SÖYLEYECEK HİÇBİR SÖZÜ OLAMAZ”
Nükleer ve kimyasal silah bahanesiyle Irak’ı işgal edenlerin, İsrail’in yalanlarına arka çıkmasına artık biz de şaşırmıyoruz. Aynı şekilde Irak’ta nükleer silah arayanların İsrailli bakanların kameralar önünde sarf ettiği atom bombası itirafı karşısında tek cümle kurmamaları da ibretlik bir durumdur. Öyle ki İsrail nükleer silaha sahip olduğunu açıkça ikrar ve itiraf ediyor. Fakat bu konuda ne Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ne Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı herhangi bir inceleme başlatmıyor. Nükleer silah meselesi öyle meskût kalınacak bir konu değildir. Bugün İsrail’e ses çıkarmayanların, yarın başka ülkelere söyleyecek hiçbir sözü olamaz.
Malumun ilamı olarak gördüğümüz İsrail’in nükleer silahları meselesinin unutulmasına ve unutturulmasına Türkiye olarak izin vermeyeceğiz. Riyad Zirvesi’nde ülkemizin gayretleri neticesinde illegal yerleşimcilerin terörist olarak tanımlanması ve savaş suçlarının takibi konularıyla birlikte nükleer silahlar hususunda da önemli kararlar alındı. İnşallah önümüzdeki dönem de her iki meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Biz şairin ifadesiyle, zulmün topu var, güllesi var, kalası varsa, Hakkın da dönmez yüzü, bükülmez kolu vardır düsturuyla mücadelemizi sürdüreceğiz.
“DEVLETİMİZ AFETZEDE KARDEŞLERİMİZİN YANINDADIR”
Bugün Kabine Toplantımızda değerlendirdiğimiz konulardan bir diğeri de iklim değişikliğinin yol açtığı felaketlerdi. Türkiye olarak iklim değişikliğine bağlı ortaya çıkan çevre sorunlarından tüm dünya gibi biz de olumsuz etkileniyoruz. Son bir, iki gündür yaşadığımız seller, fırtınalar ve su baskınları bunlardan sadece bir kısmıdır. Dün neredeyse ülkemizin tamamını etkisi altına alan sağanak yağış, sel ve fırtına sebebiyle dokuz insanımız vefat etti, 52 vatandaşımız yaralandı, 11 kardeşimiz için de kayıp ihbarında bulunuldu. İçişleri Bakanımızı afetten en çok etkilenen bölgeye süratle göndererek çalışmaların koordinasyonunu temin ettik. AFAD, Sahil Güvenlik ve diğer birimlerimize bağlı 7 bin personelimizin hızlı müdahalesi neticesinde hamdolsun 110 insanımızı kurtardık. Fırtına dolayısıyla Zonguldak açıklarında batan kuru yük gemisindeki mürettebatın bulunmasına yönelik arama-kurtarma çalışmalarımız devam ediyor.
Bu vesileyle, bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimizi acil şifalar diliyorum. Devletimiz afetzede kardeşlerimizin yanındadır. Zarar tespit çalışmalarımızı hızla tamamladıktan sonra destek ödemelerini de yapacağız. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten muhafaza eylesin diyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
İlginizi Çekebilir