© Niğde'de Bugün 2022 ® ©

5 BİN YILLIK BUZUL MUMYA ÖTZİ, ANADOLU KÖKENLİ ÇIKTI

5 BİN YILLIK BUZUL MUMYA ÖTZİ, ANADOLU KÖKENLİ ÇIKTI

Koyu renk gözler, seyrek siyah saçlar, az da olsa çil ve koyu bir cilt… Avusturya-İtalya sınırındaki Ötztal Alpleri’nde buzulların içinde çürümemiş halde bulunan 5 bin yıllık buzul mumya Ötzi yaşarken böyle görünüyordu. Genetik analiz, Ötzi’nin günümüzde Türkiye olan bölgeden göç eden çiftçilerin soyundan geldiğini gösteriyor.

Alpler’in yükseklerinde, sırtına isabet eden bir okla öldürülmüş olarak bulunan 5.300 yıllık mumya Ötzi, İtalya’nın Bolzano kentindeki Güney Tyrol Arkeoloji Müzesi’ndeki özel soğutma odasına yılda 300.000 ziyaretçi çeken bir arkeolojik figür.

1991 yılında, bir grup Alman yürüyüşçü Avusturya-İtalya sınırı boyunca Tirol Alpleri’nin yükseklerinde tesadüfen buzdan çıkan Ötzi’yi keşfetti. Kalıntıları, 5.300 yıl sonra bile anında ilgi yarattı – gizemli mumya, sol omzuna giren ve bir atardamarını delen bir okla sırtından vurularak kanamadan ölmesine neden olmuştu. Ama neden öldürüldü? Ve vücudu nasıl bu kadar harika bir şekilde hayatta kaldı?

Ötzi’nin korunma durumu o kadar sıra dışı ki, önce çok daha modern bir ceset olduğu düşünüldü. Bir zamanlar benzersiz bir şansa sahip olan ölümünün zamanlaması ve yerinin hemen kar ve buzun altına kalıcı olarak gömülmesiyle sonuçlandığına inanılıyordu, fakat şimdi çeşitli dönemlerde elementlere maruz kaldığı görülüyor. Bu teori, Avrupa’nın buzulları eridikçe bu tür keşiflerin daha fazlasının olabileceğine işaret ediyor. (Ötzi bulunduğundan beri diğer insan cesetleri, at kalıntıları ve hatta asırlık kayaklar dağ buzullarından çıkarıldı.)

Diğer eski iskeletler üzerinde yapılan genetik araştırmalara göre, Ötzi’nin genlerinin önerdiği kahverengi gözler, kahverengi saçlar ve daha koyu ten rengi, Avrupa’nın Neolitik Anadolu göçmenlerinin tipik özellikleri gibi görünüyor. Mathieson, “Pigmentasyonla ilgili sonuçlar, yakınlardaki diğer popülasyonlar hakkında bildiklerimiz göz önüne alındığında beklediğimiz gibi.” diyor.

Bu gruplar, daha az güneşli havanın güneş ışığından D vitaminini daha kolay sentezleyebilen cildin öne çıktığı Avrupa’daki hayata oldukça hızlı bir şekilde adapte oldu. Dolayısıyla genomlar, Avrupalıların Tunç Çağı’nda çok daha açık ten tonlarına sahip olduğunu gösteriyor.

Yıllarca süren araştırmalar, Ötzi’nin son yemeğinden (kurutulmuş dağ keçisi ve siyez buğdayı ile geyik eti) bakır baltasının uzak Toskana kökenlerine kadar Buz Adam hakkında çok şey ortaya çıkardı. Ancak bu binlerce yıllık mumya, yaşına göre olağanüstü iyi korunmuş olsa da, Ötzi’nin hayatta nasıl göründüğüne dair çok az fikir veriyor.

Ötzi’nin genetik geçmişi ve mumyanın fiziksel görünümü hakkında daha fazla bilgi edinmek için Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nün Eurac Mumya Araştırmaları Enstitüsü ile birlikte yaptığı araştırma sonucunda Ötzi ile Anadolu’dan erken dönem göç eden çiftçiler arasında alışılmadık derecede yüksek bir genetik yakınlık tespit edildi.

Ötzi’nin genleri, o zamanlar Avrupa’da halihazırda yaşayan avcı-toplayıcı popülasyonlarla çok az karışım gösteriyor; bu da, topluluğunun küçük ve güzel ama uzak dağlık ortamlarında nispeten izole kaldığını gösteriyor.

Ötzi’nin soyunun neredeyse tamamı, yüzde 90’dan fazlası bu Anadolu çiftçilerine ait çıktı. Hatta Ötzi’nin genomu, bu soyun, döneminin Avrupalıları arasında şimdiye kadar bulunan en yüksek oranını gösteriyor.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER